Demokrat Parti Genel Başkanı Mehmet Ağar, DP Genel Merkezi'nde düzenlenen toplantıda, partisinin seçim beyannamesini açıkladı. Beyannamede, türban sorununun yer alması dikkat çekti.
Demokrat Parti'nin
seçim bildirgesinde, “hiçbir çağdaş ülkede, üniversite kapıları kıyafetlerinden dolayı toplumun bir kesimine kapatılmamaktadır. Demokrat Parti iktidarında hizmet alan hiç kimsenin kıyafetine, devlet eliyle müdahale edilmeyecektir” denildi.
Olaya ideolojik temelde bakmadıklarını söyleyen Mehmet Ağar, “Bizim kopleksimiz yok” dedi.
“Sivil anayasa yapılacak” Seçim beyannamesinden bazı başlıklara değinen Ağar, gelecek dönemde millet eliyle yapılacak "sivil anayasanın" Türkiye'de demokrasinin teminatı olacağını ifade etti.
Mevcut Anayasa'nın "12 Eylül ürünü" olduğu ifade edilen seçim beyannamesinde, “57, 58 ve 59’uncu hükümet döneminde içeriğine inanmadan, sadece AB'nin talepleri doğrultusunda yapılan ve özümsenmeden ülke hayatına sokulan anayasa değişikliklerinin, temel hak ve özgürlükleri çağdaş ülkelerde olması gereken düzeye erişmekten uzak bıraktığı” savunuldu.
Ağar, Siyasi Partiler Kanunu ve Seçim Kanunu'nun yeniden ele alınacağını, sivil toplumu da güçlendireceklerini söyledi.
Yargı bağımsızlığı Ağar, tam bağımsız yargı ve özgür basına da imkan sağlanacağını vurguladı.
DP’nin seçim bildirgesinde, Hakim ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun yapısının yeniden düzenleneceği ve siyasi etkilerden uzak tutulacağı vurgulandı.
Bildirgede, hukukçuların öğretiminde ve diğer adli personelin yetiştirilmesine yönelik hizmet veren Adalet Meslek Liseleri ve Adalet Meslek Yüksek Okullarında teorik bilgilerin yanı sıra pratiğe yönelik becerilerin de kazandırılmasını sağlamak, temel hedefler arasında gösterildi.
“Terörsüz bir Türkiye” Mehmet Ağar, AK Parti hükümetini ve CHP'yi, Türkiye siyasetini kriz ve çatışma ortamından beslenen bir hale getirmekle suçladı.
Demokrat Parti lideri, terörsüz bir Türkiye için kararlı olduklarına vurgu yaptı ve asayiş olaylarını çözebileceklerini söyledi.
Ağar, “İnsanlar gündüzleri rahat gezmeye, geceleri rahat uyumaya hasret kalmayacak” dedi.
Basın özgürlüğü DP bildirgesinde, hukuk ve basın özgürlüğünün önemine de dikkat çekilerek özellikle RTÜK yasasının yeniden düzenleneceği, televizyon yayıncılığındaki tekelleşme ve yabancılaşmanın engelleneceği vurgulandı.
Bildirgede, Basın Yasası'nın yeniden düzenleneceği ve TCK'daki basın özgürlüğünü kısıtlayan düzenlemelerin kaldırılarak özgürlük alanının genişletileceği sözü verildi.
Ekonomi hedefleri Bildirgede, Demokrat Parti'nin, "Ekonomide Aş, İş ve Onurlu Yaşam Programı"na atıfta bulunularak, programın kısa vadede ilk 4 yılı, uzun vadede 2023 yılını esas aldığı anlatıldı.
DP bildirgesinde, programın yüzde 8 büyüme hızı, yüzde 6'nın altında işsizlik ve yüzde 5'in altında enflasyon oranı hedeflediği kaydedildi.
Bildirgede ayrıca KDV'de mevcut oranın yüzde 8'e düşürüleceği ve ÖTV yerine, gerçek anlamdaki lüks malların teslimlerinde Lüks Tüketim Vergisi'ne (LTV) geçileceği vurgulandı.
Bildirgede, ayrıca Bankacılık Kanunu'nda yapılacak düzenlemelerle hukuka ve Anayasa'ya aykırı tüm hükümlerin kaldırılacağı, BDDK yerine mali piyasaların tümünün düzenlenmesi ve denetlenmesinde tek bir bağımsız kamu otoritesinin oluşturulacağı bildirildi.
Esnaf, Sanatkar ve KOBİ Bakanlığı Spekülasyonlara kapalı bankacılık sistemini geliştireceklerini, teknolojiyi tüketen değil üreten bir toplum yaratacaklarını belirten Ağar, üretim stratejilerinin temelinde de KOBİ'lerin yer alacağını söyledi.
Ağar,çiftçinin yeniden başlayan "kara gününü" durduracaklarını, sendikaları özgürleştireceklerini, sosyal güvenlik alanının da kapsamını genişleteceklerini bildirdi.
Esnaf, Sanatkar ve KOBİ Bakanlığı kurulacağı anlatılan bildirgede, tarım sektörü ile ilgili olarak muhtemel bir Demokrat Parti hükümetinde ilk 3 ayda yeşil mazot uygulamasına geçileceği, tarım ve nakliyede kullanılan yeşil mazot üzerindeki ÖTV ve KDV'nin kaldırılacağı, tüm tarım ürünlerindeki kaçakçılığın önleneceği belirtildi.
IMF ile ilişkiler “AKP'nin IMF ile olan ilişkilerini eleştirdiniz. Sizin IMF ile ilişkileriniz nasıl olacak?” sorusu üzerine Ağar, Türkiye'nin IMF'ye bağımlı olmayan bir programı yapabilme gücüne sahip olduğunu söyledi.
“Bizim ortaya koyduğumuz iş, aş, onurlu yaşam programı da kaynaklarıyla beraber, yönetim modelleriyle beraber doğrudan IMF yörüngesinde veya kontrolünde olmayan bir programdır” diyen Ağar, Dünya Bankası, IMF ve OECD ile ilişkilerin bağımlılık temeline dayalı olmayacak şekilde sürdürüleceğini söyledi.
“AB yolunda kararlılık” Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Ağar, "AB konusunda Ankara Antlaşması'ndan çekilmeyi gündeme getiriyor musunuz? ABD ile olan ilişkiler nasıl gelişecek?" sorusu üzerine, AB'ye tam üyelik perspektifine kararlılıkla devam edeceklerini vurguladı.
Ağar, "AB, Türkiye'ye bir lütuf değil, Türkiye'nin anasının ak sütü gibi helaldir. Ankara Anlaşmasıyla da teminat altına alınmıştır" dedi.
Sanatçı ve sporcular Ay yıldızlı bayrağı başarıyla temsil eden sporcuları ödüllendireceklerini, kültür enstrümanlarını koruyacaklarını ve sanatçıların hak ettikleri yere gelmelerine imkan tanıyacaklarını belirten Ağar, bunun da diğer partilerin seçim beyannamelerinde olmayan taahhütleri olduğunu kaydetti.
Yerel yönetimlere kaynak Bildirgede, yerel yönetimlerin görev ve yetkileri ile orantılı gelir kaynaklarına sahip olmasının sağlanacağı, görev ve yetki karmaşasının ortadan kaldırılacağı kaydedildi.
Belediyelerin iş, işlem ve görevlerini ilgilendiren 43 kanun bulunduğu belirtilen bildirgede, bürokrasinin azaltılacağı kaydedildi.
Nükleer enerji Bildirgede insan ve çevre dostu yenilenebilir enerji kaynaklarının geliştirileceği, insana ve çevreye zarar vermeyen nükleer enerjinin Türkiye'ye getirileceği anlatıldı.