ANKARA (ANKA) - CHP İstanbul Milletvekili ve Sağlık Komisyonu Üyesi
Prof. Dr. Sacid Yıldız, Temel Ceza Kanunları'na Uyum Amacıyla Çeşitli
Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un diline “Bir garip
Türkçe'nin” hakim olduğunu söyledi.
Prof. Dr. Sacid Yıldız ANKA'ya yaptığı açıklamada, yasayı içeriğiyle
genel anlamda olumlu bulduğunu ancak dilinin sadeleştirilmesi
gerektiğini savundu. Türk Dili'nin korunması ve geliştirilmesi
çalışmalarına öncelikle Meclis'ten başlamak gerektiğini ifade eden
Prof. Dr. Sacid Yıldız, “Örneğin 31'inci maddenin değiştirilmiş halinde
“Icrayı sanat mani ve gayri kabili şifa bir marazı akli ile malul
olduğu…” deniliyor. Burada ne anlatılmak isteniyor bilemiyorum. Yine
35'inci maddeye baktığımızda “Şahadetname Vesikası” deniyor” diye
konuştu.
-DİŞÇİ DEĞİL DİŞ HEKİMİ-
Prof. Dr. Sacid Yıldız, diş hekimlerine dişçi denilmesine de tepki
göstererek “40'ıncı maddede “Dişçiler” deniyor ki "dişçi" diye bir
meslek grubu yok. “Diş Hekimleri” var” dedi. Ayrıca “Tabip” kullanımını
da doğru bulmadığını belirten Prof. Dr. Yıldız, eskiden “Baştabip” ve
“Sertabip” sözcüklerinin kullanıldığını söyledi. Prof. Dr. Yıldız “Oysa
şimdi tabip değil “Hekim” var. Bazen de “Doktor” kullanılıyor” dedi.
Türkçe'yi öncelikle topluma örnek olması gereken kişilerin düzgün
kullanması gerektiğini belirten Prof. Dr. Yıldız, Başbakan Erdoğan'ı da
“keş para” tarzındaki sözleri nedeniyle eleştirdi. Yeni yasadaki bir
başka maddeyle örnek veren Prof. Dr. Yıldız “…tahtı hacirde büyük
ameliyei cerrahiyeler için bu muvafakatin tahriri olması lazımdır”
denilmiş. Ayrıca “duçar” gibi nitelemeler var. Bunlar nasıl kullanımlar
anlamıyorum” dedi. Öte yandan 60'ıncı maddedeki “Sıhhat ve İçtimai
Muavenet Vekaletiyle İktisat Vekaleti” sözüne değinerek “Ben hukukçu
değilim; ama öyle bir vekalet yok. Böyle bir bakanlık yok. Ancak bu
vekaletlerin ismi geçiyor. Bunlar da aynı kalacak mı bilemiyorum” diye
konuştu.
- Spoiler:
Keş: Nakit
Şahadetname: Bir işin yapılmasına müsaade veren resmi kağıt, diploma
Vaka: Olay
Sertabip: Başhekim
Duçar: Tutulmuş, yakalanmış
Sıhhat: Sağlık, doğruluk
Ameli: İş olarak, uygulamalı
Muvafakat: Uygunluk, anlaşmak
Tahrir: Yazmak, kaydetmek
İçtima: Topluluğa ait, sosyal
Muavenet: Yardım
Vekalet: Birinin adına iş görmek
Hacir: Göç eden, sayıklayan, kısıt
Mani: Engel, özür
Maraz: Hastalıklı
Akli: Akıl ile bulunan şey
Makul: Akla yakın, akıllıca, belirli
Gayri: Başka, artık, diğeri
Mani: Engelleyen, özür
Kabil: Mümkün olan, olabilir
İcra: Bir işi yürütmek, yerine getirmek
Taht: Alt, aşağı, hükümdar koltuğu
İktisat: Lüzumundan fazla veya noksan sarf etmekten kaçınma